İş

“Deprem bölgesinde ekonomik toparlanma 2026’ya ulaşacak”

İSTANBUL (İGFA) –Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin yıl dönümünde bir açıklama yaptı. Bölgedeki istihdama ilişkin konuşan Sönmez, ihtiyaç ve beklentilere yönelik çözüm önerilerini de paylaştı.

Depremde hayatını kaybedenleri anan Sönmez, “Ülkemizin yaşadığı bu en büyük felakette hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, ailelerine sağlık ve sabır diliyorum. Deprem sırasında memleketim Adana’daydım ve bu acıya en yakından şahit oldum. Akabinde uzun süre bölgede kaldık ve bölgedeki federasyon ve derneklerimizle birlikte TÜRKONFED’in çalışmalarını sahadan yürüttük. Acil ihtiyaçların karşılanması, ulusal ve uluslararası arama kurtarma gruplarının bölgeye sevk edilmesi için çalışmalar yaptık. “Daha sonra TÜRKONFED, SEDEFED ve Habitat Derneği’nin kurduğu Ortak İşbirliği Platformu’nun katkısı ve Ahbap Derneği ortaklığında kamu ve yerel yönetimlerin desteğiyle yaklaşık 300 konteynerden oluşan sürdürülebilir yaşam merkezi KASABA’yı İstanbul’da hayata geçirdik. Hatay Samandağ.”

Bölgede çocuklara, gençlere, kadınlara ve küçük işletmelere yönelik projeler yürüttüklerini vurgulayan Sönmez; “Gençlere ve çocuklara yönelik kodlama atölyeleri düzenlerken, kadınların da ekonomik hayata katılımı için kurduğumuz atölyelerde eğitimler de düzenledik. Ayrıca İş Bankası iş birliğiyle yürüttüğümüz Girişimcilikte Kadının Gücü Projesi kapsamında toplumsal dayanıklılığımızı artırmaya yönelik çalışmalar yürüttük. Son olarak Hepsiburada işbirliğimizle depremden etkilenen işletmeleri e-ticaret yoluyla büyütmeye yönelik küçük işletme ve esnafımızın ekonomik hayatlarını sürdürmelerine destek olmaya devam ediyoruz. Acımız maalesef dinmeyecek ama bölgenin ekonomik ve sosyal açıdan eski günlerine kavuşması için elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz” dedi.

“ÜRETİM KALELERİ YIKILDI, İSTİHDAM YÜZDE 20 AZALDI”

Depremin ekonomik etkileri hakkında bilgi verilmesi Sönmez “Deprem felaketi, üretimin kalesi olan fabrikalarımızın yıkılmasına ve makinelerin zarar görmesine neden olurken, altyapı, üst yapı gibi ulaşımda yaşanan aksaklıklar da tedarik zincirlerinin kopmasına neden oldu. Bütün bunlar deprem bölgesinin üretim ve ihracat gücünü olumsuz etkiledi. Ülkemizin 2023 yılındaki ihracat hacmi bir önceki yıla göre yüzde 0,6 oranında artarken, deprem bölgesinde yaklaşık yüzde 13 civarında bir daralma yaşandı. Bu da bölge ihracatında yaklaşık 2,8 milyar dolar kayıp yaşadığımız anlamına geliyor. Öte yandan ithalat hacmi aynı dönemde ülke genelinde yüzde 0,5 artarken deprem bölgesinde yüzde 23, yani yaklaşık 5,4 milyar dolar daralma yaşandı. Bölgedeki ihracat ve sanayi yapısı büyük ölçüde tekstil ve demir-çelik sektörlerine bağlıdır. Bu anlamda deprem bölgesinde sanayi kaynaklı bir daralma var; “İşgücü eksikliği, altyapı ve finansmana erişim sorunları nedeniyle milli gelir düzeyinin ve ihracatın ancak 2026 yılında deprem öncesi seviyeye ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.

“KONUT VE İSTİHDAM SORUNLARI ÖNCELİKLİ TAKİP EDİLMELİ”

Bölgede ücretli çalışan sayısının depremden sonraki bir yılda yüzde 20 civarında azaldığını belirten Sönmez, çalışanların bölgeye dönmemesinin en önemli nedeninin barınma, sağlık ve eğitim hizmetlerinde yaşanan aksamalar olduğunu kaydetti. Önce barınma ve istihdam sorununun çözülmesi gerektiğini vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti; “Kalıcı konut tesliminin 2026 yılına kadar uzayacak olması, geçici konut ve yaşam alanlarının üretimi destekleyecek şekilde planlanmasını gerektiriyor. Öte yandan yatırım iştahını artırmak ve işlerimizi rahatlatmak için bölgedeki illerimizde vergi indirimlerine ve ertelemelere ihtiyaç var. Yeşil dönüşüm ve saf enerji yatırımlarına yönelik özel planlama yapılması, deprem bölgelerindeki şehirlerimizin bölgesel ve makroekonomik açıdan dayanıklılığını da artıracaktır. Bu noktada TÜRKONFED olarak ‘Fabrikacı TOKİ’ modelini ısrarla savunuyoruz. Bu sayede sınırlı sermayeyle faaliyet gösteren KOBİ’ler, sermayelerini makine ve işletmelere kullanarak daha verimli ve kaliteli üretim yapabilir, ikiz dönüşüm desteğiyle işletmelerinin başarı şansını artırabilirler.”

“TÜRKİYE’NİN EN AZ ÜÇ MARMARA BÖLGESİNE İHTİYACI VAR”

TÜRKONFED Başkanı Sönmez de olası bir İstanbul depreminin ülke ekonomisine vereceği zarara dikkat çekerek, “Türkiye’nin en az üç Marmara Bölgesi’ne ihtiyacı var. Özellikle deprem riski yüksek olan İstanbul, milli gelirin yüzde 31’ini tek başına üretiyor ve toplanan vergilerin yüzde 45’ini ödüyor. İhracatın yaklaşık üçte ikisi Marmara Bölgesi’nden geldi ve 2022’deki büyümemizin yarısı yalnızca İstanbul’dan geldi. Bu tablo olası bir İstanbul depreminin ekonomimize vereceği zararı ortaya koyuyor. “Kamu, özel sektör, STK’lar ve yerel yönetim işbirliğiyle bu riski ortadan kaldırmamız ülkemiz için bir beka meselesidir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu